20 Kasım 2019 Çarşamba

FELÇ ATAĞI İHMAL EDİLMEMELİ…



Basit bir göz kararması, baş dönmesi, elde ve kolda meydana gelen anlık güçsüzlük ile bir anda elden bardağın düşmesi, ayakta güçsüzlük ve geçici görme kaybı gibi belirtiler şah damarı kaynaklı inmeyi işaret ediyor olabilir. Uzmanlar bu belirtilerden herhangi birinin yaşanması durumunda mutlaka uzmana başvurmak gerektiğinin ve tedavisinin yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
58 yaşındaki Atilla Kılınç 2 yıl önce benzer şikayetlerle doktora başvurduğunda yapılan anjiyodan sonra stent takılması gerektiği söylendi kendisine. Ancak Kılınç’ın tedavisini ihmal etmesi sonucu geçtiğimiz günlerde baş gösteren felç atakları sol kolunda ve sol bacağında inmeye neden oldu. Damarı tıkayan plakların aşırı yumuşak olmasından dolayı stent alternatifi tamamen ortadan kalkan hastaya Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko ve ekibi açık ameliyatla müdahale etti. Başarılı bir ameliyatın ardından yüzde 98 tıkalı olan şah damarı açılan hasta sol kolunu ve bacağını hareket ettirmeye başladı. Şikayetlerinin baş ağrısı ile kendini gösterdiğini ifade eden Atilla Kılınç,” Çok ciddi baş ağrısı şikayetim vardı. Bir süre sonra sol kolumu hareket ettirememeye başladım. Yakınlarım ambulans çağırdı ve hastaneye götürüldüm. Burada ikinci defa felç atağı geçirdim. Bu sefer sol bacağımı da hareket ettiremeye başladım. Hemen Anjiyo yapıldı ancak sonuç alınamadı. Damarlarımdaki plakların çok yumuşak olmasından dolayı başka bir müdahale yapılamayacağı söylendi. Yoğun bakımda kaldım bir süre. Bu süre zarfında yakınlarım Yusuf hocaya ulaşmışlar. Tetkiklerden sonra ameliyatımı yağabileceğimi söyledi. Artık ihmal etme durumum söz konusu olmadığı için hemen ameliyat olmayı kabul ettim. İyi ki kabul etmişim. Ameliyattan sonra sol kolum ve bacağım hareket etmeye başladı. Tedavimin hastanede tamamlanmasının ardından da yürüyerek evime gittim.” dedi.
Başarılı bir ameliyatla şah damarı açıldı.
Atilla Kılınç’ın ameliyatını yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko hastayı değerlendirerek,” Hastanın sağ şah damarı yüzde 98 tıkalıydı. Birkaç yıl önce de benzer bir atak geçirmiş hastamız. Eğer o zaman tedavisini yaptırsaydı böyle bir durumla karşılaşmayabilirdi. Bu yüzden inme belirtileri konusunda biz sık sık uyarılarda bulunuyoruz. Baş dönmesi, geçici görme kaybı, kolda ve bacakta güçsüzlük, geçici şuur kaybı ve konuşma bozukluğu gibi belirtileri dikkate almamız hayati önem taşıyor. Bu belirtiler genelde geçiştiriliyor ve bundan dolayı tedaviler gecikebiliyor. Oysa ki inme bugün ülkemizde ve dünyada ölüm oranlarının başında geliyor. Bu yüzden kesinlikle ihmal edilmemeli. Atilla bey de ihmal etmiş. Bize geldiğinde sol kolu ve sol bacağı hareket etmiyordu. Meslektaşlarımız stente uygun olmadığını söylemişler. Bu doğru. Çünkü damarını tıkayan plaklar çok yumuşaktı. Böyle bir durumda stent takılması mümkün olmamaktadır. Biz de inme cerrahisi yöntemi ile ameliyat etmeye bu yüzden karar verdik. Lokal anestezi ile şah damarını açarak plakları temizledik. Ancak bu plağın bu derece yumuşak olması bizim de ameliyatımızın riskini arttırıyordu. Normalde yüzde 1-2 riskle yapıyoruz bu ameliyatları. Atilla beyi yüzde 5 riskle opere ettik. Çok şükür her şey yolunda gitti ve damarı plaklardan temizledik. Ameliyattan hemen sonra hasta sol kolunu ve bacağını hareket ettirmeye başladı. Taburcu olduğunda da yürüyordu. Ancak tekrar ediyorum. İnme ciddi bir rahatsızlık. Görülme oranları günden güne arttığı gibi görülme yaşı da genç yaşlara kadar indi. Bu yüzden sıraladığım belirtileri yaşayan mutlaka uzmana başvurmalı. Ailesinde inme hikayesi olanlar 40 yaşından sonra mutlaka her yıl şah damar ultrasonu yaptırmalı. Aile hikayesi olmayan ancak sigara, stres, sağlıksız beslenme, hareketsizlik gibi olumsuzlukları barındıranlarında 50 yaşından sonra mutlaka her yıl düzenli şah damarı ultrasonu yaptırmaları gerekir.” şeklinde konuştu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder