30 Haziran 2025 Pazartesi

Şifa Köyü’nde Toprağa Dönüşen Mucize: Kompost

Sebze atıkları, hayvan gübresi ve doğadan gelen otlar… Hepsi yeniden hayata karışıyor. Bütünsel Sağlık Uzmanı ve Şifa Köyü kurucusu Merve Tüfekçi Emre, doğayla uyumlu üretimin sırrını anlattı: “Atık yok, döngü var.”
Bütünsel Sağlık uzmanı ve Şifa Köyü kurucusu Merve Tüfekçi Emre, organik çiftlikte kompost yapımını anlatarak, organik tarımda sürdürülebilirliğin en temel taşlarından biri olan kompost üretiminin inceliklerini anlattı. “Kompost, Organik Tarımın Olmazsa Olmazıdır” Kompostun organik tarımın olmazsa olmazı olduğunu ifade eden Merve Tüfekçi Emre,organik tarımın sadece kimyasal içermeyen ürünler yetiştirmekten ibaret olmadığını vurgulayarak, kompostun bu üretim anlayışının temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Emre, “Eğer bir organik çiftlikseniz, permakültür ilkelerine sadıksanız ve sürdürülebilirliğe önem veriyorsanız, sizin için atık diye bir şey yok demektir. Bizim için de öyle.” Dedi. Kendi Gübresini, Tohumunu, Fidesini Üreten Çiftlik Tamamen sertifikalı üretim yaptıklarını belirten Merve Tüfekçi Emre, Şifa Köyü’nde toprağı koruyan, bitki döngüsünü besleyen ve sıfır atık prensibiyle çalışan bir sistemin uygulandığını söyleyerek, “Organik üretim ilkelerine bağlıyız. Toprağı korumaya, üretimi hiçbir atık oluşturmadan gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Kendi gübremizi, tohumumuzu ve fidemizi kendimiz üretiyoruz.” Şeklinde konuştu. Sebze Atıkları ve Hayvan Gübresi Komposta Dönüşüyor Tarlada hasat sonrası oluşan sebze atıklarının asla çöpe gitmediğini belirten Emre, bu sebzelerin kompostun yapı taşlarından olduğunu ifade ederek, “Bazı sebzeler çürüyebiliyor, böcekler yemiş olabiliyor. Bunları sofraya ulaştıramayız ama atmayız da. Yenemeyecek kadar kötü olanları ya hayvanlarımıza veriyoruz ya da kompost yapıyoruz. Kompost karışımında organik sebze atıklarının yanı sıra, köyde organik beslenen tavuk ve keçilerin gübresine de yer veriyoruz.” İfadelerini kullandı. İlaçsız Ot Temizliğiyle Doğal Gübre Üretimi Ot temizliği sırasında çıkan yabani otlar da kompostun bir parçası haline geldiğinin altınız çizen Emre, ilaç kullanılmadığı için çıkan ot miktarının fazla olduğunu, bu otların da doğrudan kompost alanında değerlendirildiğini belirtti. Merve Tüfekçi Emre, “Hiçbir şekilde ilaç kullanmadığımız için otlarımızı doğal yöntemlerle temizliyoruz. Bu otları da kompost alanımıza ekliyoruz. Böylece birkaç ay içinde kıvamlı bir gübreye dönüşüyor.” Dedi. Toprağa Can Veren Doğal Güç Oluşan bu doğal gübrenin, toprağın mineral yapısını zenginleştirdiğini ve bitkilerin büyüme dönemlerinde ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağladığını söyleyen Merve Tüfekçi Emre, bu sürecin doğaya duyarlı üretimde ne kadar değerli olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti. “Bu gübre, toprağı ve bitkiyi besliyor. O yüzden biz kompost yapmayı ve kendi döngümüzü kendimiz sağlamayı çok seviyoruz.” Ziyaret ve Deneyim Çağrısı: “Çiftliğimize Gelin” Kompostla ilgili daha fazla bilgi almak isteyen herkese kapılarının açık olduğunu belirten Emre, hem bilgi paylaşımına hem de Şifa Köyü’nü ziyaret etmeye davet ederek, “Komposta dair sorularınız varsa bize yazabilirsiniz. Önerilere açığız. Gelin, çiftliğimizi görün, nasıl tarım yapıyoruz gözlemleyin, deneyimleyin.” Dedi.

6 Mayıs 2025 Salı

Aşırı Terleme Ergenleri de Etkiliyor: Cerrahi Tedavi Çözüm Olabilir mi?

Ellerde, yüz bölgesinde ve koltuk altlarında görülen aşırı terleme yalnızca yetişkinleri değil, ergenlik çağındaki bireyleri de etkiliyor. Uzmanlara göre bu durum, özellikle genç yaş grubunda özgüveni zedelerken, sosyal hayata katılımı da ciddi şekilde sınırlayabiliyor.
Vücut ısısını dengeleme amacıyla gerçekleşen terleme, bazı bireylerde aşırı seviyelere ulaşabiliyor. "Hiperhidrozis" olarak adlandırılan bu durum, özellikle yaz aylarında yaşam konforunu oldukça azaltıyor. Ellerde, koltuk altlarında ve yüzde meydana gelen yoğun terleme, sosyal ilişkileri sekteye uğratabiliyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, bu tür vakalarda cerrahi müdahaleyle başarılı sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Aşırı terlemenin yalnızca erişkinlere özgü bir problem olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Demirhan, "Ergenlik çağında görülen hiperhidrozis, bireyin okul başarısından sosyal ilişkilerine kadar birçok alanı olumsuz etkileyebilir. Ellerdeki terleme o kadar yoğundur ki yazılı sınav kağıtlarını ıslatabilir, çocuklar el sıkışmaktan kaçınır, ellerini ceplerinde tutarak gizlemeye çalışırlar. Bu durum, ruhsal olarak yıpratıcı olabilir. Ergenlikte ortaya çıkan terleme, genellikle koltuk altı ve ellerde yoğunlaşır. El terlemesi doğumdan kısa süre sonra, koltuk altı terlemesi ise çoğunlukla ergenlik sonrası başlar. Bu nedenle belirtilerin ciddiye alınması ve uygun tedavi planlamalarının yapılması gerekir.” Dedi. Cerrahi Müdahale Ne Zaman Gündeme Geliyor? Cerrahi yöntemin kalıcı çözüm olabileceğini belirten Prof. Dr. Demirhan, “Cerrahi tedavi, genellikle 14 yaş üzeri bireylerde tercih ediliyor. Ancak bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da değerlendirilebiliyor. Bu karar ise vaka bazında, kişiye özel olarak veriliyor. Bu yöntemle el, koltuk altı ve yüzdeki terlemeyi büyük ölçüde ortadan kaldırıyoruz” dedi. Tedavi Öncesi Detaylı Değerlendirme Şart Aşırı terleme her zaman bir hastalığın belirtisi olmadığını ancak altta yatan nedenlerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirhan, “Hastaların öncelikle endokrinoloji uzmanı tarafından muayene edilmesi, tiroid fonksiyonlarının ve bazı metabolik değerlerin incelenmesi önemli. Tiroid bezinin fazla çalışması da terlemeyi artırabilir. Bu nedenle multidisipliner bir yaklaşım şart” ifadelerini kullandı. Ameliyat Kalıcı Ama Herkes İçin Uygun Değil Aşırı terleme tedavisinde kremlerden botoksa kadar pek çok yöntem bulunuyor. Ancak bu çözümler genellikle geçici. Kalıcı çözüm isteyenler için cerrahi bir seçenek olarak öne çıkıyor. Operasyon, göğüs kafesinin içinden geçen sempatik sinirlerin küçük kesilerle iptal edilmesi prensibine dayanıyor. Ancak cerrahi girişimin de bazı riskleri bulunuyor. "Operasyon deneyimli bir ekip tarafından yapılmalı, çünkü göz sinirleri gibi hayati alanlara yakın bölgelerde çalışıyoruz. Yanlış bir müdahale göz kapağı düşüklüğü gibi komplikasyonlara yol açabilir" diyen Prof. Dr. Demirhan, operasyon sonrası nadiren de olsa başka vücut bölgelerinde terleme artışı (kompansatuar terleme) yaşanabileceğini vurguladı.

18 Nisan 2025 Cuma

Şifa Köyü'nden organik ötesi tarım

Şifa Köyü Kurucusu Merve Tüfekçi Emre, temiz gıdaya ulaşmanın yollarını anlatarak tüketicilere önemli uyarılarda bulundu. Dışı parlak ve canlı görünen meyve-sebzelerin içinde, sistemik tarım ilaçlarının kalabileceğine dikkat çekti.
Temiz gıdaya dikkat çeken Şifa Köyü Kurucusu Merve Tüfekçi Emre, modern tarımın görünmeyen risklerine karşı tüketicileri uyararak, "Gerçek gıda için yalnızca organik etiketine değil, üretim yöntemine de bakın." Dedi. Karbonatla Yıkamak Yetmez Merve Tüfekçi Emre, "Karbonatla yıkamak yalnızca yüzeydeki kalıntıları azaltır. Ancak sistemik pestisitler bitkinin içine işler, bu yüzden yıkamak çözüm değildir" diyerek gerçek gıdaya ulaşmak için üretim sürecinin şeffaf olması gerektiğini vurguladı. Organik Ötesi Üretim Modeli Şifa Köyü’nde sadece organik üretim değil, ‘organik ötesi’ bir model uyguladıklarını belirten Merve Tüfekçi Emre, "Biz ilaçsız toprak, has tohum ve mevsiminde üretim prensibiyle çalışıyoruz. Organik tarımda bile izin verilen bazı ilaçları kullanmıyoruz" ifadelerini kullandı. Mevsiminde Üretim ve Hasat Şu anda Şifa Köyü'nde, doğanın ritmine uygun olarak ıspanak, kırmızı pancar, pazı, bakla, bezelye, araka, taze soğan, sarımsak gibi sebzeler ile kıvırcık, kale, kişniş, maydanoz, tere, roka, fındık turp ve rezene gibi yeşilliklerin yetiştirildiğini belirten Tüfekçi Emre, tüketicilerin doğaya kulak vererek mevsiminde ürün tüketmelerinin önemine işaret etti. Doğru Bildiğimiz Yanlışlar Merve Tüfekçi Emre, toplumda yaygın olan bazı yanlış inançlara da değindi: "Karbonatla yıkarım, geçer." Hayır, sistemik pestisitler yıkanmaz. "Organik etiketli her şey güvenlidir." Her etiket tam güven vermez. "Market ürünleri ilaçsızdır." Uzun raf ömrü katkı maddeleriyle sağlanır. Çözüm: Üreticiyi Tanımak ve Gıdanın Hikâyesini Sorgulamak Merve Tüfekçi Emre, temiz gıdaya ulaşmanın en güvenilir yolunun üreticiyi tanımaktan geçtiğini vurgulayarak, "Gıdanızın hikâyesini sorun, mümkünse analizini yaptırın. Ya da bizim gibi köylerde üretime ortak olun ve güvenle paylaşın. Toprakla aramızı iyileştirmek zorundayız. Çünkü toprak, hepimizin ilk ve son evidir." Dedi.